Fire Strike… daha ismiyle bile adamın içini ısıtıyor. Ama öyle soba gibi değil, bildiğin alev alıyorsun oynarken. Slotter’da ilk çevirdiğimde dedim ki, “bu biraz retro ama değişik.” Sonra o Fire Strike sembolleri arka arkaya düşmeye başladı, işin rengi değişti.
Oyun sade. Eski usul, klasik slot havasında ama kazanç potansiyeli cidden yüksek. 7’ler, barlar, fişekler… ve tabii ki en önemlisi: Fire Strike sembolü. Ne kadar çok denk getirirsen, o kadar büyük para. 6 tane, 7 tane derken 15’e kadar yolu var. 15 tane Fire Strike denk getiren direkt maksimum kazançla çıkıyor.
Bu arada bir de “Fire Strike Wild” var ki… işte onun geldiği yerde ateşli kazançlar eksik olmaz. Kazandırdığı kadar yaktığı da olur ama öyle tatlı bir yanış bu. Slotter’da bu geçişler o kadar pürüzsüz ki, ekrana bakarken gözleriniz parlıyor resmen.
Evet, freespin falan bekleme. Bu oyunda yok. Ama inanın bana, o kadar hızlı akıyor ve sık sık kazandırıyor ki, eksikliğini hissetmiyorsun. Her dönüşte bir sürpriz var. Çarpan falan da yok. Saf kazanç. Direkt, net ve sıcak.
Slotter burada da devreye giriyor. Oyun ne kadar eski stil olursa olsun, platform o kadar modern. Donma yok, ekran akıyor, sesler net. Her şey tam kıvamında.
Fire Strike belki çok göz boyayan grafiklere sahip değil ama verdiği his, o klasik slot havası var ya… işte o bağımlılık yapıyor. Slotter ile birleşince, bu deneyim bambaşka bir seviyeye çıkıyor. Eskinin havası, bugünün hızıyla birleşiyor.
Ve oynadıkça anlıyorsun ki, mesele her zaman renkli animasyonlar değil. Bazen sadece o büyük sembolleri beklemek bile yeter. Sadelik, doğrudan kazanç. Bu oyun tam olarak bunu sunuyor.
Hayatta her zaman gösterişli olan kazanmaz. Bazen sessiz, sade ama güçlü olan kazanır. Fire Strike tam da öyle bir oyun. İçinde ateş var ama dışı sade. Kazanç desen… tam isabet.
Slotter’da ateşle dans et. Belki de bu defa, yangın sende başlar.
Çevir tuşu. Belki alev, bu sefer seni bulur.
Bazı oyunlar var, adı bile yüzünde gülümseme yapar. Sweet Bonanza da öyle işte. İsmi duyduğunda…
Yani şimdi şöyle... Gates of Olympus’a ilk girdiğinde bir ciddiyet çöküyor üstüne. O Zeus var…
Şimdi bak... The Dog House Megaways dediğimizde akla ilk gelen şey ne olabilir? Köpekler, kulübeler,…
Şimdi şöyle bir durum var... Starlight Princess deyince akla hemen pembe saçlı, yıldızlı bir anime…
Yani baklava deyince insanın aklına ilk önce bayram sabahı gelir. Tepsiyle ikram, cevizli mi fıstıklı…
Şimdi şu Athena var ya... öyle sıradan tanrıçaya benzemez. Bilgelik diyorlar ama bu oyunda bildiğin…